Yakın Zamanda Hayatımızı Tamamen Değiştirebilecek 15 Teknolojik Gelişme

Geride bıraktığımız yıllar içerisinde akıllı telefonlar, bulut sistemleri ve artırılmış gerçeklik gibi büyük teknolojik gelişmelerin hayatlarımıza entegre olmasına şahit olduk. Ancak ister inanın ister inanmayın bu sadece başlangıç… Her geçen gün ortaya çıkan teknolojik gelişmeler sayesinde bilim kurgu filmlerinde şahit olduğumuz şeyleri aslında yakın bir tarihte hayatlarımızın bir parçası olarak görebileceğiz.

1. Trafikte dikkatli olmanızın gerekmeyeceği sürücüsüz araçlar

Günümüzde artık gitmek istediğimiz yere GPS ve haritalara güvenerek ulaşıyoruz ancak ilerleyen dönemlerde artık araçları kendimiz kullanmak zorunda kalmayacağız. Google ve Tesla gibi şirketler sürücüsüz araçları kısa zamanda sokaklara çıkarmak için uzun zamandır bu teknolojiyi geliştirmekle uğraşıyorlar. Sürücüsüz araçların trafiğe çıkmasına çok uzun yıllar yok, zira bu şirketler sürücüsüz araçlarını test etmek için yollara çıkardı bile…

2. Okyanus ötesini 2-3 saate indirecek olan süpersonik jet

Uzun saatler süren uçak yolculukları çok sıkıcı… Yıllardır da bu alanda herhangi bir yenilik gerçekleşmedi. Ancak şimdi Virgin Group kurucusu Richard Branson, normalde 7 saati bulan New York ve Londra arasını 3.5 saate indirecek olan süpersonik jetin ortaya çıkması için yatırımlarını yaptı. Boom isimli startup tarafından geliştirilen ve 3.5 saatlik içinde okyanus ötesi uçuşu gerçekleştirecek olan süpersonik jetlerle seyahat etmek isteyenlerin 5 bin dolar gibi bir ücret ödemesi gerekecek. Jetlerin ilk test uçuşunu bu yıl içerisinde yapması bekleniyor.

3. Ulaşımda daha hızlı ve yeni bir sistem: Hyperloop

Çılgın fikirleriyle tanınan Tesla ve SpaceX CEO’su Elon Musk’ın son projelerinden biri de yeni nesil rayötesi sisteme sahip üst düzey hızlı bir ulaşım aracı olan Hyperloop. Bu ulaşım sisteminin gelişmesiyle, yolcular 570 kilometrelik güzergahta ortalama 962 kilometre hız ile varış noktalarına ulaşabiliyor olacak. Musk ve ekibi gece gündüz bu proje üzerinde çalışmalarına devam ediyor.

4. Evlerinizi bile kendiniz tasarlayıp basabilme imkanı verecek olan 3D yazıcılar

3D yazıcılar gün geçtikçe daha da gelişiyor. Dijital tasarımınızı bir gece içinde gerçek bir ürüne dönüştürebildiğiniz bu yazıcıların gelişmesi sayesinde yakın zamanda baskı süreleri ve boyutları giderek gelişecek. Çok daha kısa bir süre içinde çok daha geniş boyutlardaki tasarımlarınızı 3 boyutlu olarak yazıcıdan çıkarabileceksiniz. Bu işlemi yapabilmek için de bilgisayar bilimlerinde profesör olmak gerekmiyor. Yakın zamanda ayrıca her evde bir 3D yazıcı olması da bekleniyor. Bunun en ilginç örneklerinden biri de James Bond Skyfall filminde nadir bulunan Aston Martin araca zarar verilmemesi için 3 boyutlu olarak yazıcıdan benzerinin çıkarılması oldu.

5. Gerçekten çok zeki, akıllı ev sistemleri

Yorgun bir iş gününüzün ardından evinize geldiğinizde basit işleri evinizle konuşarak halletmek kulağa ne kadar bilim kurgu filmi gibi geliyor öyle değil mi? Ancak her geçen gün gelişen akıllı ev sistemleri sayesinde evinizi kolaylıkla yönetebilmeniz mümkün hale geliyor. Bunun en güzel örneklerinden biri de Facebook kurucusu Mark Zuckerberg’in evinde bulunan Jarvis isimli sesli kontrol ve yapay zekaya sahip ev asistanı. Bu asistan ışıklardan, evin ısınma sistemlerine, kameralardan müzik sistemlerine kadar pek çok sistemi yönetebiliyor. Zuckerberg, yattığı yerden akıllı telefonuyla asistanına iyi geceler mesajı gönderdiğinde evin bütün ışıkları da sönüyor. Akıllı telefonlar sayesinde bu sistemler giderek herkes için erişilebilir hale geliyor.

6. Yapay zekaya sahip daha nitelikli robotlar

Yapay zeka robot teknolojilerindeki en heyecan verici gelişmelerden biri… Bu sayede robotlarda da entelektüel nitelikler yer alıyor. Bunlar arasında robotların yeni bir dilden yeni bir yeteneğe kadar öğrenme özelliği de yer alıyor. Ayrıca yeni çalışmaların da etkisiyle robotların hareket kabiliyetleri de giderek artıyor. Böylece düştükleri zaman kalabiliyor, büyük ağırlıkları kolaylıkla taşıyabiliyorlar.

7. Yeni ufuklar açacak olan sanal gerçeklik

Sanal gerçeklik teknolojisi son bir iki yıldır en çok konuşulan teknolojik gelişmelerden birisi… Bu gözlükler özellikle oyun teknolojisine yepyeni bir soluk getirdiği için büyük bir çılgınlık yarattı çünkü bu gözlükler sayesinde kendinizi oyunun içinde bulabiliyorsunuz. Ancak zaman içerisinde sanal gerçekliğin oyun dünyasının dışına çıkarak farklı alanlara da yeni soluklar getirdiğine şahit olacağız. İlk sırada iş dünyası geliyor. Sanal gerçeklik eğlence, iletişim, spor ve perakende alanlarına yeni imkanlar getirecek. Tüm bu sektörlerin yanı sıra sağlık alanında da çığır açıcı işler yapılmasının önünü açacak. Bu sayede doktorlar ameliyatları yapmadan önce sanal gerçekliği simülatör gibi kullanabilecek. Bu yıl içerisinde gerçekleşecek olan kafa nakli öncesinde de sanal gerçeklik ile hazırlıklar sürüyor.

8. Sağlığımızla ilgili pek çok şeyi değiştirecek olan bio-teknoloji

Beyin sinyalleri aracılığıyla kontrol edilen biyonik eller hayal edin… Bu teknoloji parmağa sahip olmayan insanların fonksiyonel ellere sahip olması ve nesneleri kavrayabilmesi anlamına geliyor. Hem de yalnızca beyin ile kontrol edilerek ameliyata ihtiyaç duyulmuyor. Bu alandaki çalışmalar da hız kesmeden devam ediyor.

9. Sizi anlayan, derdinizi dinleyen chat-bot’lar ve sohbet edebilen arayüzler

Günlük yaşamlarınız içerisinde makinelerle konuşmaya yavaş yavaş alışsanız iyi edersiniz. Çünkü şimdilerde de kullanılmaya başlanan chat-botlar giderek daha da yaygın hale gelecek ve sorunlarınızın çözümü konusunda size yardım eden ilk sistemler olacak.

10. Sadece evinizi değil tüm hayatınızı kontrol edebileceğiniz nesnelerin interneti

Yeni nesil teknolojiler her geçen gün giderek daha fazla popüler hale geliyor. Tüm fiziksel cihazlarınızı bir araya getiren bu teknoloji size hepsini aynı yerden kontrol etme imkanı veriyor. Ayrıca tüm bu cihazların senkronize olmasını sağlayarak birbirleriyle de iletişim kurabilmelerini sağlıyor. Gelecek yıllar içerisinde nesnelerin interneti günlük hayatlarımızı ve iş hayatlarımızı epey değiştirecek.

11. İş hayatını yeniden düzenleyecek olan makine öğrenimi

Geçmiş yıllar içerisinde şirketleri ön plana çıkaran temalar da değişti. 1980’li yıllarda yazılım şirketi olmak önemliyken 90’lı yıllarda internet şirketi olmak önem kazandı. 2000’li yıllara gelindiğindeyse artık sosyal ağlar güçlendi. 2010’lu ve sonraki yıllarda da makine öğrenimi şirketi olmak öne çıkacak. Şu an eBay gibi halihazırda var olan şirketler bile kendilerini yeniden tasarlıyor ve bu trende ayak uydurmaya çalışıyor.

12. Ekranı özgürleştirecek olan ekransız ekranlar

Ekran teknolojileri neredeyse her yıl biraz daha gelişiyor ve ekranlar giderek ince hale geliyor. Araştırmacıların yeni hedefiyse çerçevesiz ekranlar üretmek ve ekranları özgürleştirmek. Bu sayede görmek istedikleriniz gözlerinizin önünde beliriverecek.

13. Bakışlarınıza süper güçler getirecek olan göz takibi

Yakın zamanda parmaklarımızı kullanarak hareket ettirdiğimiz dokunmatik ekranlar bizi tatmin etmeyecek. Bu yüzden bazı startuplar göz takibiyle hareket kabiliyeti getiren teknolojileri geliştirmek üzerinde çalışıyor. Bu teknoloji sayesinde yalnızca gözlerinizi kullarak tabletinizi kullanabilecek ve bir uçuş simülasyon oyunu oynayabileceksiniz. Hatta bu teknolojiyle yalnızca gözlerinizi kullanarak Fruit Ninja oynayabilir ve meyveleri havada doğrayabilirsiniz.

14. Sanal ışıkla sebze meyve yetiştirilen çok katlı tarlalar

Gelecekte dünyanın en büyük krizlerinden birinin tarımsal ürün yetiştirimi için gerekli olan toprağın eksikliği olması düşünülüyor. Dünyanın farklı noktalarındaki bazı ülkeler şimdiden besin kıtlığı yaşıyor. Pink Farms isimli bu ekip de bu problemi çözmek için teknolojinin imkanlarından yararlanıyor. Bu katlı otoparka benzeyen alan aslında üst üste toprakların yer aldığı katlı bir tarla. Bu iklimin kontrol edildiği kapalı mekanda LED ışıklandırmalar yardımıyla, böcek ilaçları kullanılmayan organik ürünler yetiştiriliyor. Bu tarlalar ayrıca daha az suya ihtiyaç duyuyor.

Tüm bu gelişmeler ve dijital geleceğin nabzı bu yıl da Digital Age Summit’te tutulacak. Her yıl farklı temalarla dijital dünyadaki dönüşümü gözler önüne sererek sektöre öncülük eden Digital Age Summit yine birçok heyecan verici ve zihin açıcı konuyu masaya yatıracak.

Bu yıl konuşulacak konular arasındaysa; digital humanization, İ-nsansılaşan teknoloji, İ-nsanileşen teknoloji konuları ön planda olacak. Yapay zekadan, robotlara teknolojinin geldiği noktanın insan hayatına olumlu etkileri etraflıca ele alınacak. Daha detaylı bilgiye buradan ulaşabilirsiniz.

Dünyaca Ünlü Portreleri Hipster Kültürü İle Birleştiren Sanatçıdan 15 Görsel

 Bu görsellere internette gezinirken rastlamış olma ihtimaliniz çok yüksek. Dünyanın ünlü tablolarının portrelerini günlük yaşantımızdaki pozlarla birleştiren Japon sanatçı Shusaku Takaoka, çalışmalarını İnstagram üzerinden paylaşarak büyük beğeni topluyor.

Van Gogh’dan Da Vinci’ye birçok ünlü isimin çizdiği portreleri hipster kültüründe görmemizin yanında, sanatçı bazı portreleri de birleştirerek farklı tasarımların altına imza atıyor.

1.

2.

3.

4.

5.

6.

7.

8.

9.

10.

11.

12.

13.

14.

15.

16.

Einstein kadar zeki Olduğu Düşünülen Dünyanın En Zeki İnsanı 12 Yaşındaki Küçük Kız

NOT:  Einstein’ı  bukadar zeki yapan doğuştan gelen zekası veya okuduğu bilgiler fizik mat falan değil He tamam onlarda var ama en büyük Kaynak hayal gücüydü Ayrıca zeka IQ ile çözülmez Tamam onuda kabul ediyorum IQ nunda bir yeri ola bilir ama tekrar ifade edeyim hayal gücü en imkansız olan şeyi bile düşlemene ve ona bir adım atma dır Formullerle hesaplanıp çürütülemez yani veya testlerle 

İngiltere, Cheshire’da yapılan IQ testleri sonucu dünyanın en zeki insanının Hint asıllı 12 yaşındaki Rajgauri Pawar isimli bir kız çocuğu olduğu açıklandı. Yapılan testlerde 162 puan alan küçük kız, ünlü bilim insanları Stephen Hawking ve Albert Einstein’ı geride bırakmayı başardı.

12 yaşındaki Hint asıllı İngiliz Rajgauri Pawar IQ testinde bugüne kadar alınan en yüksek skoru alarak dünyanın en zeki insanı oldu.

IQ testlerinde dahilik sınırı olan 140’ı aşan küçük kız 160 puan alan Einstein ve Hawking’i de sollayarak 162 puan aldı.

Rekorun yeni sahibi olan 12 yaşındaki Pawar, test sırasında biraz gergin olduğunu ama sonra her şeyin yolunda gittiğini ve mutlu olduğunu paylaşıyor.

Küçük kızın Manchester Üniversitesi’nde bilim insanı olan babası Dr. Surajkumar Pawar da kızının böyle bir sonuç elde eden en genç insan olduğu için sevinçli olduğunu söylüyor.

Rajgauri Pawar’a yüksek IQ’lu kişilerin yer aldığı İngiliz Mensa Topluluğu’na üyelik teklifi de yapılmış. Dünyanın en zeki insanı olan Pawar, 162 puanıyla rekoru elinde tutuyor.

Astronotların Uzayda Ne Kadar Eğlendiğini Gösteren 20 Fotoğraf

Fransız astronot Thomas Pesquet Uluslararası Uzay İstasyonu’nda hayatın en güzel fotoğraflarını çekiyor. Orada oldukça eğleniyormuş gibi görünüyor. Malum astronotlar dünyadan o kadar uzaktalar ki, birçok şeyden mahrum kalabiliyorlar. En basitinden bayramlar ve diğer özel günlerde bile bulundukları yerden başka gidebilecekleri bir yer yok. Avrupa Uzay Ajansı’na bağlı Fransız astronot Thomas Pesquet ve mürettebatı, astronotların geçirdikleri zamanı fotoğraflayarak bu harika durumu oldukça renklendiriyor.

1. Uluslararası Uzay İstasyonu (ISS), astronotların yaşadığı ve uzayda araştırma yaptığı bir uzay aracı.

2. Yemek yerken eminiz şimdiye kadar hiç bu böyle eğlenmediniz.

3. Fransız astronot Thomas Pesquet, uçuş mühendisi ve Sefer 51’de beş mürettebattan biri.

4. Komutan Peggy Whitson, ISS sefer komutanlığı yapan ilk kadın.

5. Uzaydayken böyle ilginç pozlar vermeden olmaz.

Üst sol kısımdakiler: Oleg Novitskiy, Peggy Whitson ve Thomas Pesquet. Alt sol kısımdakiler: Andrey Borisenko, Robert Shane Kimbrough ve Sergey Ryzhikov.

6. Pesquet, mürettebatın ISS’de eğlenceli zamanlar geçirdiğini bu tür büyüleyici fotoğraflar ile belgeliyor.

7. Ekip birbirine o kadar bağlı ki; dışarıdan bir gözle, ortak noktalara sahip insanlardan oluşan bir şirket gibi görünüyor.

8. Aile ve dostlarına tatil ve bayram tebriklerini birlikte fotoğraf çekerek paylaşıyorlar.

9. Şenlik ve kutlamalarını yine büyük bir coşkuyla yapıyorlar.

10. Pesquet’in meslektaşları doğum gününde ona bir saksafon hediye ederek şaşırtmayı başarabildi.

11. Ancak konu spor olunca dostça bir rekabeti pek umursamıyorlar.

Super Bowl’da Peggy ve Shane kendi tuttuğu takımı seçerek ortak bir poz vermeyi de ihmal etmedi.

12. Uzaydan çekilmiş selfie bir başka olur.

13. Uzayda olmak heyecan ve merak uyandırıcı olduğu kadar çok eğlenceli fırsatlar da sunar.

Uzayda rugby maçını izlemek.

14. Özellikle yemek söz konusu olduğunda hiç bu kadar eğlenemezsiniz.

15. Elbette hep böyle zaman geçirmiyorlar; onların bir görevi var.

16. Uzaydan çarpıcı fotoğraflar çekerek yapılan araştırmalara katkı sağlıyorlar.

17. Ayrıca uzay için tasarlanmış yeni robotları da test ederek raporlar hazırlıyorlar.

18. Ama fotoğraf çekmek dışında kalan zamanlarda yapabilecekleri en iyi şeyin eğlenmek olduğu gerçeğini unutmayalım.

19. Ancak bir uzay gemisinde astronot olduğunuzda, iş ve oyun birliktedir. Tek yapabileceğiniz şey keyif almak…

400 TL Devlet Bursuyla 38 Ülke Gezen Maceraperest Üniversite Öğrencisi

Gıpta ile kıskançlık arasında bir yer var ise biz oradayız şu anda. Barkın ise bizden epey uzakta. Çünkü dünyayı dolaşıyor Barkın. Nasıl mı yapıyor? İşte böyle…

Barkın Özdemir üniversitede işletme okuyan bir öğrenci ve henüz 21 yaşında bir gezgin

Dünyayı gezme hayalini gerçekleştirmek için üniversiteye bir sene ara vermeyi tercih ediyor

Malum dünyayı gezmek o kadar kolay değil, fakat Barkın bunun için de hiç kimsenin tahmin etmeyeceği bir kaynağı kullanıyor

Bu dünya turunun kaynağının büyük bir kısmını devletin verdiği 400 TL’lik öğrenim bursu oluşturuyor

Bu burs ona ne sağladı diye sorarsak; Güney Afrika’da yunus sürüsüyle yüzmek, Budapeşte’de bankta uyumak, Peru’da Şaman ayinine katılmak gibi inanılmaz tecrübeler yaşadı

Dünyayı gezerken Stellenbosch dağlarında sekiz saat boyunca kaybolmak gibi can sıkıcı şeyler yaşasa da Hırvatistan’da partilerken tüm bu sekiz saati hafızasından sildiğine eminiz

Kendisi ise bu yaptığının Kanada ve Avustralya gibi ülkelerde üniversite öğrencileri için gayet normal bir şey olduğunu söylüyor

Şu anda Barkın Şili’de gönüllü öğretmenlik yaparak macerasına devam ediyor

Biz ise “bu bursun parası nereye gidiyor aga? Bir türlü anlayamıyorum!” diyerek etrafta dolanmaya devam ediyoruz…

Sinemanın Şeytanın Bile Eline Su Dökemeyeceği 15 Karabasan Ruhlu Patronu

İyi huylu bir patrona denk gelmek bir piyango gibidir. Hatta patron çok zorlu bir kişilik olmasa bile çalışanları tarafından sevilmeyebilir. Çünkü kimse kendisine ne yapması gerektiğinin söylenmesinden hazzetmez. (Aksine bizim gibi itaatkar toplumlardaki bireyler, ne yapması gerektiğinin söylenmesinin bağımlısı bile olabilir. Ayrı bir tartışma konusu.) Ve bazı patronlar vardır ki; işinizde olağanüstü performans da gösterseniz asla memnun edemezsiniz. Yalnız kötü patron değil, aynı zamanda kötü insanlardır. İşte o arkadaşların sinemadaki yansıması:

1. The Devil Wears Prada / Şeytan Marka Giyer (2006)

Patron: Miranda Priestly (Meryl Streep)
Moda endüstrisinin soğukkanlı, acımasız kraliçesi.

2. Spider-Man / Örümcek Adam (2002)

Patron: JJ Jameson (JK Simmons)
Peter Parker’ın sivilken emeğini sömüren patronu, kahramana dönüştüğünde de hakkında karalama kampanyası yapıyor.

3. Wall Street / Borsa (1987)

Patron: Gordon Gekko (Michael Douglas)
Beyaz yakalı bir şeytan, istediğini almak için her şeyi yapabilecek bir borsa simsarı.

4. The Devils Advocate / Şeytanın Avukatı (1997)

Patron: John Milton (Al Pacino)
Eee, şey, kendisi zaten Şeytan.

5. Office Space / Ofis Çılgınlığı (1999)

Patron: Bill Lumbergh (Gary Cole)
Çalışanlarıyla arasındaki statü farkını en ilginç biçimlerde vurgulayabilen, garip ve acımasız bir adam.

6. Swimming With Sharks / Köpekbalıklarıyla Dans (1994)

Patron: Buddy Ackerman (Kevin Spacey)
Yardımcısını azarlamayı neredeyse hayatının temel amacı haline getirmiş, takıntılı bir manyak.

7. Glengarry Glenn Ross / Amerikalılar (1992)

Patron: Blake (Alec Baldwin)
Bir satış dehası. Ortada bir kota, hedef varsa çalışanlarına karşı çok sert olabiliyor.

8. Incredibles / İnanılmaz Aile (2004)

Patron: Gilbert Huph (Wallace Shawn)
Napolyon Kompleksi olan bir sigorta şirketi patronu.

9. The Proposal / Teklif (2009)

Patron: Margaret Tate (Sandra Bullock)
Sert mizaçlı, mesafeli ama istediğini alamadığında oldukça saldırgan birisine dönüşebiliyor.

10. Nine To Five / 9’dan 5’e (1980)

Patron: Franklin M Hart Jr (Dabney Coleman)
Faşit, kurnaz ve mutlu bir evliliği olan sekreterini baştan çıkartmaya çalışan pisliğin teki çıktı Rıza Baba.

11. Working Girl / Çalışan Kız (1988)

Patron: Katharine Parker (Sigourney Weaver)
Son derece sempatik, şeytan tüyü olan ama bu yönünü insanları kullanmak için kullanan sinsi bir patron.

12. Disclosure / Taciz (1994)

Patron: Meredith Johnson (Demi Moore)
Patronlar tarafından gelen cinsel taciz, hep erkek patronlardan geliyor zannediyorsanız, henüz Meredith Johnson’u tanımamışsınız demektir.

13. Water For Elephants / Aşkın Büyüsü (2011)

Patron: August (Christoph Waltz)
Ayrıca patronların zulmü yalnızca insanlar için sanıyorsanız yine yanılıyorsunuz. August karakteri kendisinden nefret ettirme konusunda uzmanlaşmış Christoph Waltz tarafından canlandırılmıştır.

14. Scrooged / Benim Gecem (1988)

Patron: Francis “Frank” Xavier Cross (Bill Murray)
Soğuk kalpli, zalim ve son derece alaycı bir TV yöneticisi.

15. Secretary / Sekreter (2002)

Patron: E Edward Gray (James Spader)
Bu patron, standart ırz düşmanı patron modeline giriyor. Tam bir namussuz, keşke ölse.